Amnesty'den Merkel'e 'Kavala' çağrısı

Amnesty'den Merkel'e 'Kavala' çağrısı
TT

Amnesty'den Merkel'e 'Kavala' çağrısı

Amnesty'den Merkel'e 'Kavala' çağrısı

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), Almanya Başbakanı Angela Merkel’den İstanbul ziyareti sırasında Osman Kavala başta olmak üzere tutuklu olan diğer insan hakları aktivistlerinin serbest bırakılması için girişimde bulunmasını talep etti.
DPA’ya demeç veren Türkiye uzmanı Andrew Gardner, “İnsan hakları savunucularına yönelik baskılara son verilmesi için somut adımlar atılması, Angela Merkel ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşmelerin odak noktası olmalı” diye konuştu.
Kavala iki yıldan uzun süredir tutuklu yargılanıyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), geçtiğimiz Aralık ayında aldığı kararda, Türk hükümetine Kavala'nın derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu ancak Türk yargısı bu kararı dikkate almadı.
Osman Kavala ve aynı davada yargılanan diğer 15 kişi, 2013 yılında düzenlenen Gezi protestoları kapsamında darbe girişiminde bulunmakla suçlanıyor.
Almanya Başbakanı Merkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetiyle çalışma ziyareti için dün akşam İstanbul'a geldi.
Merkel, söz konusu ziyaretinde bir yıl tutuklu kalmasının ardından serbest bırakılan Türk asıllı Alman gazeteci Deniz Yücel'in avukatı Veysel Ok gibi bazı sivil toplum temsilcileri ile görüşecek.



Çad: Askeri cunta lideri cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandı

Çad cunta lideri Mahamat İdris Deby Itno seçim kampanyasında bir mitingde (AFP)
Çad cunta lideri Mahamat İdris Deby Itno seçim kampanyasında bir mitingde (AFP)
TT

Çad: Askeri cunta lideri cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandı

Çad cunta lideri Mahamat İdris Deby Itno seçim kampanyasında bir mitingde (AFP)
Çad cunta lideri Mahamat İdris Deby Itno seçim kampanyasında bir mitingde (AFP)

Çad'daki askeri cuntanın lideri Mahamat Idris Deby Itno, dün (Perşembe) açıklanan ilk resmî sonuçlara göre bu hafta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu kazanarak ailesinin iktidardaki onlarca yıllık hakimiyetini uzattı.

Pazartesi günü yapılan seçimler, Afrika'nın Sahel bölgesindeki aşırılık yanlılarıyla mücadelede önemli role sahip olan ülkede, üç yıldır süren askeri yönetimi sona erdirmeyi amaçlıyordu.

Seçim Komisyonu, Deby'nin oyların yüzde 61,03'ünü, Başbakan Succes Masra'nın ise yüzde 18,53 oy aldığını duyurdu. Anayasa Konseyi'nin sonuçları onaylaması bekleniyor.

Fransız Haber Ajansı AFP, Massra'nın önceden zaferini duyurmasının ardından askerlerin başkent Encemine'de (N'Djamena) kutlama amacıyla ve aynı zamanda göstericileri caydırmak için havaya ateş açtığını ve Deby'nin ekibini, sonuçların tahrif edilmemesi konusunda uyardığını bildirdi.

40 yaşındaki ekonomist Massra'nın destekçileri, resmi sayıma paralel olarak kendi oy sayımlarını da yapıyordu. Massra, sonuçların açıklanmasından saatler önce Facebook sayfasında yayınlanan bir paylaşımda, ekibinin "ilk turda statükoyu değiştirecek bir zafer sağladığını" belirtti.

"Zafer yankılanıyor ve kusursuz" Massra, ancak Deby'nin ekibinin zaferini ilan etmesini ve "zaferi halktan çalmasını" bekliyordu.

Deby, babası İdris Deby Itno'nun 30 yıllık iktidarının ardından isyancılarla yapılan bir savaşta askerlere moral amaçlı gittiği cephede öldürülmesinin ardından, 2021 yılında 15 generalden oluşan bir konsey tarafından geçici cumhurbaşkanı ilan edildi.

Deby, demokrasiye 18 ayda geçileceğine dair söz verdi, ancak daha sonra bu süreyi iki yıl uzattı.

Birleşmiş Milletler'in dünyanın en az gelişmiş dördüncü ülkesi olarak sınıflandırdığı Orta Afrika'daki çöl ülkesinde, 8,2 milyondan fazla kişi oy kullanma hakkına sahip.


Netanyahu'dan ABD'nin silah sevkiyatını askıya almasına tepki: Gerekirse yalnız kalırız

ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Arşiv - DPA)
ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Arşiv - DPA)
TT

Netanyahu'dan ABD'nin silah sevkiyatını askıya almasına tepki: Gerekirse yalnız kalırız

ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Arşiv - DPA)
ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Arşiv - DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün akşam (Perşembe) yaptığı açıklamada, ülkesinin “düşmanlarını ve onu yok etmek isteyenleri mağlup etmeye kararlı olduğunu” belirterek “Tek başımıza kalmamız gerekirse, tek başımıza kalırız” dedi.

Netanyahu'nun açıklamaları, ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'e silah sevkiyatını (3 bin bomba dahil) askıya alma kararının ardından geldi.

İsrail bu hafta Refah'a yönelik uzun süredir tehdit ettiği hamlesine, bazı sivillerin tahliyesi ve ardından sınırlı saldırılarla başladı. İsrail, binlerce Hamas savaşçısının ve 7 Ekim saldırısında alınan onlarca esirin savaş nedeniyle yerlerinden edilen bir milyondan fazla Filistinli arasında olduğunu söylüyor.

İsrail Başbakanlık Sözcüsü Ofir Gendelman, Netanyahu'nun şu sözlerini aktardı: “Bağımsızlık Günü arifesindeyiz. Bağımsızlık Savaşı'nda 76 yıl önce az kişiydik ve çok kişiye karşı savaştık. Silahımız yoktu ve İsrail'e silah ambargosu uygulanıyordu. Ancak güçlü ruhumuz, cesaretimiz ve ulusal birliğimiz sayesinde kazandık. Bugün çok daha güçlüyüz. Düşmanlarımızı ve bizi yok etmek isteyenleri mağlup etmek için kararlı ve birlik içindeyiz. Eğer yalnız kalmamız gerekiyorsa, yalnız kalacağız. Gerekirse tırnaklarımızla savaşacağımızı söylemiştim. Ancak tırnaklarımızdan çok daha fazlasına sahibiz ve aynı güçlü ruhla kazanacağız.”

ABD Başkanı Biden, çarşamba akşamı CNN'e verdiği demeçte, İsrail'in Refah'ı işgal etmesi halinde silah sevkiyatının durdurulacağını belirtti.

Biden, “Gazze Şeridi'ndeki siviller, yerleşim bölgelerinde bomba ve diğer araçların kullanılmasıyla öldürüldü. Refah'a girerlerse, ki şu ana kadar böyle bir şey olmadı, daha önce Refah'a karşı kullanılmış silahları teslim etmeyeceğimi açıkça söyledim” şeklinde konuştu.


Zelenskiy Özel Harekât Kuvvetleri komutanını 6 ay içinde ikinci kez görevden aldı

Doğu Ukrayna'daki savaş cephelerinden birinin yakınındaki Ukraynalı askerler (Ukrayna Devlet Başkanı'nın Telegram hesabı)
Doğu Ukrayna'daki savaş cephelerinden birinin yakınındaki Ukraynalı askerler (Ukrayna Devlet Başkanı'nın Telegram hesabı)
TT

Zelenskiy Özel Harekât Kuvvetleri komutanını 6 ay içinde ikinci kez görevden aldı

Doğu Ukrayna'daki savaş cephelerinden birinin yakınındaki Ukraynalı askerler (Ukrayna Devlet Başkanı'nın Telegram hesabı)
Doğu Ukrayna'daki savaş cephelerinden birinin yakınındaki Ukraynalı askerler (Ukrayna Devlet Başkanı'nın Telegram hesabı)

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, bugün (Perşembe) özel harekât kuvvetleri komutanını görevden alarak altı ay içinde ikinci kez Rus işgali altındaki topraklarda faaliyet gösteren birliğin komutanını değiştirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'dan aktardığı habere göre Albay Serhiy Lupançuk'un görevden alınması ve yerine Tuğgeneral Oleksandr Trebak'ın atanması, cumhurbaşkanın internet sitesinde atamaya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadan iki kararname ile duyuruldu.

Trepak 2014 yılından beri Ukrayna'nın doğusunda Rusya destekli ayrılıkçılara karşı yürütülen savunma operasyonlarında aktif olarak yer alıyordu.

O dönemde en büyük operasyonlardan biri olan Donetsk havaalanına yönelik Rus saldırısını püskürtme operasyonunun komutanlarından biriydi. Zelenskiy'nin silahlı kuvvetler genelkurmay başkanı Valery Zaluzhny'yi görevden aldığı ve yerine dönemin kara kuvvetleri komutanı Oleksandr Sirsky'yi atadığı şubat ayından beri Ukrayna ordusunun komuta kademesi çeşitli düzeylerde değişti.

Zelenskiy o dönemde, silahlı kuvvetlerin komutasını yeni bir askeri liderliğin devralacağını ve kuvvetlerin günlük ihtiyaçlarını anlayan deneyimli komutanları görevlendirerek sistemi "yeniden başlatma" sözü verdi.

Bu değişiklik, Rus kuvvetleri, azalan top mermisi stokunun yanı sıra Ukrayna'nın cephedeki asker varlığındaki sayısal eksiklikten de yararlanarak doğuya doğru ilerlemeye başladığı, Ukrayna için büyük bir belirsizliğin olduğu dönemde gerçekleşti.

Zelenskiy, bugün yayınlanan ayrı bir kararnameyle, mart ayında herhangi bir açıklama yapılmadan görevden aldığı Dmytro Hereha'yı Ordu Destek Kuvvetleri komutanlığına yeniden atadı.

Lupançuk, selefi Viktor Horenko'nun aniden görevden alınmasının ardından geçen kasım ayında özel kuvvetler komutanlığına getirilmişti

O dönemde Horenko'nun görevden alınması, Zelenskiy ile aylar sonra görevden alınan dönemin genelkurmay başkanı arasında büyüyen bir anlaşmazlığın işareti olarak görülmüştü.

Özel Kuvvetler kamuoyunun karşısına çıkmıyor, ancak Ukrayna'da başta Kırım yarımadası olmak üzere Rusya'nın kontrolü altındaki bölgelerde büyük operasyonlara katıldığına inanılıyor.


Rusya'da hapse giren ABD askeri, kız arkadaşının peşindeymiş

Fotoğraf: Facebook
Fotoğraf: Facebook
TT

Rusya'da hapse giren ABD askeri, kız arkadaşının peşindeymiş

Fotoğraf: Facebook
Fotoğraf: Facebook

Geçen hafta Rusya'da tutuklanan ABD ordusunda görevli bir çavuş, yeni kız arkadaşını takip etmek üzere izinsiz olarak Rusya'ya gittiği sırada boşanma aşamasındaymış ve kadın daha sonra onu hırsızlıkla suçlayarak tutuklanmasına neden olmuş.

Gordon Black'in ailesinin Washington Post'a yaptığı açıklamalara dayanan bu ifşa, gelişen uluslararası olayın ayrıntılarını ortaya çıkarıyor.

Ordudan izin alan 34 yaşındaki Black'in Teksas'taki Fort Cavazos'a dönmesi gerekirken, Alexandra Vashchuk adlı kadını takip etmek üzere geçen ay Rusya'nın doğusundaki Vladivostok kentine gitti.

İkilinin ilişkisini sosyal medya üzerinden takip eden Özgür Avrupa Radyosu muhabiri Mark Krutov'a göre, çiftin Black'in görev yaptığı Güney Kore'de tanıştığı anlaşılıyor.

TikTok'ta Vashchuck, Black'ten sevgiyle "eşi" ve Amerikalılar için kullanılan bir hakaret olan pindos'u diye bahsetmiş.

Daha sonraki videolarda Black'in Joe Biden ve Rus-Amerikan ilişkileri gibi siyasi konular hakkında konuştuğu görülüyor.

Black'in daha sonra askeri amirlerine ya da Vashchuck'a haber vermeden Rusya'ya gittiği iddia ediliyor.

Vashchuck, sosyal medyadaki bir videoda "Eve geldim ve bu pindos vardı" diyor.

Bu çok komik. Kimsin sen? Kimsin sen, dostum?

Rus medyasına göre ikili Rusya'ya vardıktan sonra Vashchuck, kendisini dövdüğü ve yaklaşık 2 bin dolar çaldığı iddiasıyla, ordudan izinsiz ayrılan çavuşu ihbar etti.

ABD'li yetkililer vakadan haberdar olduklarını ve mümkün olan her türlü yardımı sunduklarını söyledi.

Rusya'daki ABD Büyükelçiliği, The Independent'a "Ordu ailesini bilgilendirdi ve ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya'daki askere uygun konsolosluk desteğini sağlıyor. Konunun hassasiyeti nedeniyle an itibarıyla daha fazla ayrıntı veremiyoruz" açıklamasını yaptı.

Bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de "Yabancı ülkelerdeki ABD yurttaşlarının emniyet ve güvenliğinden daha yüksek bir önceliğimiz yoktur" diye ekledi. 

Bir ABD yurttaşı yurtdışında gözaltına alındığında, konsolosluk görevlileri kendisine uygun olan her türlü yardımı sağlamaya çalışır.

Son yıllarda Rusya'da, bir dizi Amerikalı tutuklanıyor. ABD'li yetkililer Amerikan yurttaşlarını pazarlık kozu olarak kullanmak amacıyla onlara abartılı suçlar isnat edildiğini söylüyor.

WNBA yıldızı Brittney Griner, 2022'de uyuşturucu suçlamasıyla yaklaşık bir yıl boyunca bir Rus hapishanesinde tutulurken, Wall Street Journal muhabiri Evan Gershkovich de kendisi, işvereni ve ABD hükümetinin asılsız olduğunu iddia ettiği casusluk suçlamasıyla ülkede tutuklu kalmaya devam ediyor.

Devlet haber ajansı TASS'a göre Rusya Dışişleri Bakanlığı, Black'in tutuklanmasının siyasetle hiçbir ilgisi olmadığını iddia ediyor:

Bu vakanın siyasetle ya da casuslukla hiçbir ilişkisi yoktur. Anladığımız kadarıyla bu vakada bir hane suçundan [şüpheleniliyor]. Bu nedenle Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın Vladivostok'taki misyonu ABD yurttaşının davasını yakından takip etmiyor.

Bu habere Martha McHardy de katkıda bulunmuştur.

Independent Türkçe


Nikaragua, 50 milyar dolarlık çılgın kanal projesini iptal etti

Kanal projesi büyük protestolara yol açmıştı (AP)
Kanal projesi büyük protestolara yol açmıştı (AP)
TT

Nikaragua, 50 milyar dolarlık çılgın kanal projesini iptal etti

Kanal projesi büyük protestolara yol açmıştı (AP)
Kanal projesi büyük protestolara yol açmıştı (AP)

Nikaragua, Pasifik Okyanusu ve Atlantik Okyanusu'nu bağlaması öngörülen Çin destekli kanal projesini iptal etti.

Nikaragua Ulusal Meclisi'nde dün yapılan oturumda, Hong Kong merkezli HK Nikaragua Kanal Geliştirme Yatırımı adlı firmanın sahibi Çinli iş insanı Wang Jing'e verilen izinler iptal edildi. 

50 milyar dolarlık proje kapsamında Nikaragua'yı boydan boya kat eden bir kanal açılması ve okyanuslararası ticaretin bu hat üzerinden gerçekleştirilmesi planlanıyordu.

Firma sahibi Wang'a proje izni 2013'te verilmişti. İlk etapta iznin 50 yıl daha uzatılabileceği belirtilmişti. 2014'te kanalın inşası için temel atma töreni düzenlenmiş fakat projede herhangi bir ilerleme kaydedilmemişti. 

İzinlerin iptaline yönelik teklifin Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega tarafından meclise sunulduğu aktarıldı. Ulusal Meclis Başkan Yardımcısı Raquel Dixon, "sürekli değişen ulusal ve uluslararası ortamı göz önünde bulundurarak böyle bir karar aldıklarını" belirtti.

278 kilometre uzunluğundaki kanal, özellikle ülkenin temel temiz su kaynaklarından Nikaragua Gölü'ne zarar verebileceği endişesiyle çevrecilerden ve bilim insanlarından tepki toplamıştı. 

Aktivistler, gölü ortadan ikiye bölen kanal rotasının, aralarında çiftçilerin ve yerel halktan grupların yer aldığı yaklaşık 120 bin kişinin topraklarını kaybetmesine yol açacağını da savunmuştu. 

2014'te binlerce kişi, Ortega yönetiminin hukuksuz şekilde topraklara el koyduğunu savunarak geniş çaplı protestolar düzenlemişti. Projenin başındaki Çinli iş insanı Wang, kanal rotası üzerinde arazisi bulunan herkese toprakları karşılığında gerekli ödemelerin yapılacağını vaat etmişti. 

Ortega yönetimi protestolara sert karşılık vermiş, çiftçi eylemlerini örgütleyen üç kişi hakkında "darbe girişimi" suçundan toplamda 585 yıl hapis cezası verilmişti.

Independent Türkçe, Guardian, AP, Tico Times


Donald Trump'ın Meksika kartellerine karşı planı ortaya çıktı

Trump, kasımda yapılacak seçimlerde ABD Başkanı Joe Biden'a karşı yarışacak (Reuters)
Trump, kasımda yapılacak seçimlerde ABD Başkanı Joe Biden'a karşı yarışacak (Reuters)
TT

Donald Trump'ın Meksika kartellerine karşı planı ortaya çıktı

Trump, kasımda yapılacak seçimlerde ABD Başkanı Joe Biden'a karşı yarışacak (Reuters)
Trump, kasımda yapılacak seçimlerde ABD Başkanı Joe Biden'a karşı yarışacak (Reuters)

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Meksika'daki uyuşturucu çetelerinin liderlerini öldürmek için ülkeye özel harekatçı göndermeyi planladığı iddia edildi.

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen üç kişi, Amerikan dergisi Rolling Stone'a Trump'ın seçimleri kazanması halinde Meksika'ya gizlice suikast timi göndermeyi planladığını söyledi. 

Kaynaklar, Meksika devletinin onayı olsun olmasın, Trump'ın ABD Ordusu Özel Harekat Kuvvetleri'nden bazı birlikleri ülkeye göndermeye yönelik planlarını yakın çevresindeki isimlerle paylaştığını savundu. Bu kişiler arasında Cumhuriyetçi Parti'den bir Temsilciler Meclisi üyesinin de yer aldığı ileri sürüldü.

77 yaşındaki Trump'ın, "Bizim onlardan daha acımasız katillerimiz var" diyerek, Meksika'daki kartel liderlerine yönelik önceden böyle gizli operasyonlar yapılmamasına şaşırdığını söylediği iddia edildi.

Trump'ın bu yöntemle Meksika'daki uyuşturucu çetelerinin faaliyetlerine büyük darbe vurulacağına inandığı savunuldu. 

Buna ek olarak kaynaklar, Trump'ın Meksika'ya düzenlenecek operasyonlarda, IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi'ye 2019'da yapılan suikastın örnek alınmasını önerdiğini öne sürdü.

Washington, Ekim 2019'da Suriye'de düzenlenen operasyonda Bağdadi'nin öldürüldüğünü bildirmişti. Trump, Bağdadi'nin saldırı sırasında kaçarken üstündeki patlayıcıları inflak ettirerek öldüğünü söylemişti.

Kaynaklardan biri de Trump'ın öldürülecek kartel liderlerinin bir listesinin çıkarılmasını ve operasyonların buna göre planlanmasını istediğini iddia etti.

Trump'ın seçim kampanyası sözcüleri, Rolling Stone'un yorum taleplerine yanıt vermedi.

Amerikan gazetesi New York Times'da çalışan Maggie Haberman’ın geçen yıl Trump'la ilgili yayımladığı Confidence Man (Güven Adamı) kitabında, eski ABD Başkanı'nın bir dönem Meksika'daki uyuşturucu laboratuvarlarını füzeyle vurmayı planladığı da öne sürülmüştü.

Independent Türkçe, Rolling Stone, RT


Biden, Trump'ın seçim mağlubiyetini kabul etmeyeceğini öne sürdü

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Biden, Trump'ın seçim mağlubiyetini kabul etmeyeceğini öne sürdü

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Başkan Biden, kendisinin yeniden seçilmesi halinde Donald Trump'ın 2024 başkanlık yarışının sonuçlarını kabul etmeyeceğinden emin.

Çarşamba günü CNN'e verdiği demeçte "Size garanti veriyorum kabul etmeyecek" diyen Başkan, bu tutumun ülke için "tehlikeli" olacağını savundu.

Başkan Biden, "Ülkenizi sadece kazandığınız zaman sevemezsiniz" diye ekledi.

Başkan ayrıca dünya liderleriyle yaptığı görüşmelerde devlet başkanlarının Donald Trump'ın 4 yıl daha görev yapmasından duyduğu korkuyu kapalı kapılar ardında dile getirdiğini söyledi ve kendisine "Kazanmak zorundasın" dediklerini iddia etti.

The Independent yorum için Trump'ın kampanyasıyla temasa geçti ancak yanıt alamadı.

Trump, 2020'de yaptığı gibi başkanlık seçim sonuçlarına bir kez daha asılsız biçimde itiraz edebileceğini yakın zamanda öne sürmüştü.

Trump geçen hafta Milwaukee Journal Sentinel'e şöyle konuşmuştu

Eğer her şey hilesizse, sonuçları memnuniyetle kabul ederim. Bu konuda değişmem. Eğer değilse, ülkenin hakları için savaşmak zorundasınız.

Ancak aynı röportajda eski başkan, 2020 seçiminde Wisconsin eyaletinde kazandığına dair yanlış iddiasını tekrarlayarak, "aslında kazandığını" ve "ortaya çıkan her şeyin" iddiasını doğruladığını öne sürmüştü.

Sentinel'e göre, eyalette ilçe düzeyinde yeniden sayımlar, mahkeme kararları, tarafsız bir eyalet denetimi ve muhafazakar bir hukuk firmasının yaptığı araştırmada yaygın seçmen usulsüzlüklerine dair inandırıcı bir sonuç bulunamadı.

Biden, Milwaukee'de verdiği röportajın başka bir bölümünde de ABD'nin İsrail'e askeri yardım sağlama politikasındaki değişikliğe ilişkin yeni detaylar verdi.

Başkan, Birleşik Devletler'in İsrail'e, sınır kenti Refah'a sığınan Filistinli sivilleri tehlikeye atacak bir kara saldırısında kullanması için saldırı silahları tedarik etmeyeceğini söyledi.

Biden, Refah'ta devam eden İsrail operasyonunun ABD'nin askeri yardım hakkındaki kırmızı çizgisini aşacak şekilde yerleşim merkezlerine odaklanmadığında ısrar etti.

Biden yönetimi, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin bölgede daha önce gerçekleştirdiği operasyonlar sonucunda tahliye edilmek zorunda kalan bir milyondan fazla Gazzeliye ev sahipliği yapan Refah'ta İsrail'in çok sayıda sivili öldüreceği endişesiyle ABD'nin müttefikine gidecek binlerce bombanın sevkıyatını geçen hafta durdurmuştu. 

Independent Türkçe


Japonya'da ekmeklerden sıçan çıkınca 100 bin paket geri çağrıldı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Japonya'da ekmeklerden sıçan çıkınca 100 bin paket geri çağrıldı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Japonya'da üreticinin iki paketin içinde siyah sıçan kalıntılarına rastladığını açıklamasının ardından 100 binden fazla paket dilimlenmiş ekmek geri çağrıldı.

Pasco Shikishima adlı şirket çarşamba günü yaptığı açıklamada, sıçan kalıntılarının iki dilimlenmiş ekmek paketine nasıl girdiğini araştırdıklarını söyledi.

Japonya yüksek sanitasyon ve hijyen standartlarıyla tanınıyor.

Şirket şu ana kadar dilimlenmiş beyaz Chojuku ekmeğini tükettikten sonra hastalanan kimseye rastlamadıklarını belirtti.

Şirketten yapılan açıklamada "Tüketicilerimize ve müşterilerimize sıkıntı yaşattığımız için özür dileriz" dendi.

Ekmeğin üretildiği Tokyo'daki fabrika şimdilik faaliyetlerini askıya aldı. Bir soruşturma emri verildiği bildirildi.

Şirketten yapılan açıklamada, "Bir daha tekrarlanmaması için kalite yönetim sistemimizi güçlendireceğiz" dendi.

Pasco, Tokyo'daki bir fabrikada üretim sürecine sıçan veya sıçanların girmiş olabileceğine dair haberlerin ardından Chojuku Yamagata ekmeğinin 5 dilimli ve 6 dilimli paketlerini geri çağırıyor. Son kullanma tarihlerinin 7'yle 11 arasında Mayıs olup olmadığına ve aşağıdaki fabrika koduna bakınız.

Japonya'da gıda nadiren geri çağrılıyor. Ancak geçen yıl, 7-Eleven market zinciri bir pirinç topunda hamamböceği bulunmasının ardından özür dilemiş ve geri çağırma işlemi başlatmıştı.

Japonya'da sağlığa ilişkin yakın zamanlı bir endişe, Kobayashi Pharmaceutical'ın kolesterolü düşürmek için tasarlanan diyet takviyelerini geri çağırması üzerine oluşmuştu. Şirket, kırmızı maya pirinci içeren bu ürünlerle bağlantılı olması muhtemel 5 ölüm vakasını araştırdığını açıklamıştı.

Independent Türkçe


Hamaney'in danışmanı: İsrail varlığını tehdit ederse Tahran nükleer doktrinini değiştirecek

Buşehr Nükleer Santrali’nin bir modeli, İsfahan kentinde düzenlenen bir nükleer sergi sırasında sergilendi. (AFP)
Buşehr Nükleer Santrali’nin bir modeli, İsfahan kentinde düzenlenen bir nükleer sergi sırasında sergilendi. (AFP)
TT

Hamaney'in danışmanı: İsrail varlığını tehdit ederse Tahran nükleer doktrinini değiştirecek

Buşehr Nükleer Santrali’nin bir modeli, İsfahan kentinde düzenlenen bir nükleer sergi sırasında sergilendi. (AFP)
Buşehr Nükleer Santrali’nin bir modeli, İsfahan kentinde düzenlenen bir nükleer sergi sırasında sergilendi. (AFP)

İran Dini Lideri Ali Hamaney’in danışmanlarından Kemal Harrazi, ‘İsrail'in varlığını tehdit etmesi halinde Tahran'ın nükleer doktrinini değiştirmek zorunda kalacağını’ söyledi. Harrazi’nin açıklamaları, İran'ın nükleer silahına ilişkin endişeleri arttırdı.

Şarku’l Avsat’ın İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’ndan (ISNA) aktardığına göre Harrazi bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer silaha sahip olma kabiliyetine atıfta bulunarak, “Henüz nükleer bomba yapma kararı almadık, ancak İran'ın varlığı tehdit altına girerse askeri doktrinimizi değiştirmekten başka çaremiz kalmaz” dedi. İran Dini Lideri Ali Hamaney milenyumun başında verdiği bir fetvayla nükleer silah yapımını yasaklamış ve 2019 yılında da nükleer silah yapımını yasaklayan bir fetva yayımlayarak, “Nükleer bomba yapmak ve depolamak yanlıştır ve bunların kullanımı yasaktır. Nükleer teknolojiye sahip olmamıza rağmen İran bunu yapmaktan tamamen kaçınmıştır” ifadelerini kullanmıştı.

Ancak İran'ın o dönemki İstihbarat Bakanı 2021 yılında, Batı baskısının Tahran'ı nükleer silah arayışına itebileceğini söyledi. Harrazi, “İsrail nükleer tesislerimize saldırırsa caydırıcılığımız değişecektir” dedi.

Nisan ayında İran ve İsrail arasındaki gerilim, İsrail'in Şam'daki İran büyükelçiliği yerleşkesine yönelik saldırısına yanıt olarak İran'ın İsrail'e 300 kadar füze ve insansız hava aracı (İHA) fırlatmasıyla en üst düzeye ulaştı.


İsrailli yetkili: ABD'nin silah sevkiyatını askıya alması Gazze'deki planlarımıza zarar verecek

Gazze Şeridi sınırında toplanan İsrail askerleri (EPA)
Gazze Şeridi sınırında toplanan İsrail askerleri (EPA)
TT

İsrailli yetkili: ABD'nin silah sevkiyatını askıya alması Gazze'deki planlarımıza zarar verecek

Gazze Şeridi sınırında toplanan İsrail askerleri (EPA)
Gazze Şeridi sınırında toplanan İsrail askerleri (EPA)

İsrailli bir yetkili bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, İsrail'e ulaşması beklenen ve aralarında 3 bin bombanın da bulunduğu ABD silah sevkiyatının askıya alınmasının, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki operasyonel planlarına zarar vereceğini ve silah kullanımında tasarrufa gitmeye zorlayacağını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Yayın Kurumu’ndan aktardığına göre ismi açıklanmayan yetkili, “ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'e silah sevkiyatının askıya alınmasına ilişkin açıklaması savaştaki operasyonel planlara zarar verecek ve hatta İsrail'in silah kullanımında tasarrufa gitmesine yol açacaktır” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı dün akşam (Çarşamba) CNN'e verdiği demeçte, İsrail'in Refah'ı işgal etmesi halinde silah sevkiyatının durdurulacağını belirtti.

Biden, “Gazze Şeridi'ndeki siviller yerleşim bölgelerinde bomba ve diğer araçların kullanılmasıyla öldürüldü. Refah'a girerlerse, ki şu ana kadar böyle bir şey olmadı, daha önce Refah'a karşı kullanılmış silahları teslim etmeyeceğimi açıkça söyledim” şeklinde konuştu.

Bu sözler İsrail'de eleştiri fırtınasına yol açarken, İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Gilad Erdan, ABD Başkanı Joe Biden'ın sözlerini ‘hayal kırıklığı’ olarak değerlendirdi. Erdan, “Savaşın başından beri minnettarlığımızı ifade ettiğimiz Biden'dan gelen bu açıklama hayal kırıklığı yarattı” dedi.

İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bugün X platformundaki kişisel hesabından şu gönderiyi paylaştı: “Hamas Biden'ı seviyor.”