İran Devrim Muhafızları Komutanı Huseyin Selami, 9 Ekim’de “düşmanla” silahlı çatışmaların patlak vermesi durumunda deniz kuvvetlerinin İran’ı savunmaya hazır olduğunu açıkladı. Devrim Muhafızları’na bağlı Deniz Kuvvetlerine Alirıza Tengsiri önderlik ediyor. Bu çerçevede Selami, uluslararası açıdan Hürmüz Boğazı’ndaki trafik güvenliğini sağlamak için bir ittifak kurma girişimleri ortasında, radara takılmayan ve yeni füzeler taşıyabilen daha küçük sürat teknelerine dair yeni bir plana dikkati çekti.
Huseyin Selami, ülkenin kuzeyindeki Enzeli limanında sürat tekneleriyle ilgili altıncı konferansta yaptığı konuşma sırasında, düşmanların silahlı bir deniz çatışması çıkması halinde İran deniz kuvvetlerine karşı mücadeleye katılabileceğini söylerken, “İran karşısında söyleyebilecekleri hiçbir şeyleri yok” dedi. “Düşmanları küçümsemiyoruz, kararlılık ve direniş yolu boyunca ilerlemeye tam olarak hazır olacağız” diyen Selami, denizlerin belirleyici bir alan olduğuna dikkati çekti. Yetkili ayrıca, deniz kuvvetlerinin bugün tamamen hazır bir konumda olduğunu da vurguladı.
İranlı yetkililer, genellikle Batı ülkeleri ve Washington’un bölgesel müttefikleri de dahil olmak üzere, ABD’ye atıf yaparak “düşman” terimini kullanıyor.
“ABD’ye 6 tokat vurmayı başardık”
Öte yandan Devrim Muhafızları’nın deniz kuvvetleri komutanı olan Alirıza Tengsiri, Devrim Muhafızları’na ait sürat teknelerinin, son bir buçuk yıl boyunca ABD’ye altı tokat vurmayı başardığını söyledi.
Sürat teknelerinin 6 yılda 10 kat ilerlediğini ve geçen yıl yüzde 20 oranında ilerleme kaydettiğini belirten Tengsiri, Devrim Muhafızları’nın radar sisteminden kaybolma yeteneklerini artırmaya çalıştıklarını vurguladı.
Sürat teknesi üretiminin İran’ın endişelerinden kaynaklandığı belirten yetkili, “Bugün tehlikede olduğumuz göz önüne alındığında bu durum, kendi kendine yeterliliği gerektiriyor” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump, geçen yıl Mayıs ayında İran ile 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan geri çekildiklerini ve tek taraflı olarak İran’a ekonomik yaptırım uygulayacaklarını ilan etti. Bu durum, yüzlerce şirketin İran’la olan sözleşmelerini feshetmesine neden oldu ve Cumhurbaşkanı Ruhani yönetiminin karşılaştığı ekonomik krizi tırmandırdı. ABD yönetimi, İran’ın “nükleer, balistik füzeleri ve bölgedeki rolünü geliştirme, Batı Asya’da kendine sadık silahlı milisleri destekleme” programındaki “tehditleri” kontrol altına almak için kapsamlı bir anlaşma talep ediyor.
Ortadoğu’da savaş endişeleri
İran’ın petrol ihracatı yasağını takiben Washington ile Tahran arasındaki gerilimler derinleşirken, bu gerilimin küresel yankıları da Ortadoğu’da bir savaş hususundaki endişeleri artırdı. Mayıs ayından bu yana çok sayıda petrol tankeri saldırıya uğradı. İran’ın ABD’ye ait bir insansız hava aracını (drone) düşürdüğünü ilan etmesi sonrasında Batılı müttefiklerin açık çatışma endişesiyle kendisine katılma konusunda isteksizliğine rağmen ABD, Körfez sularını güvence altına almak için bir ittifak kurmaya çalışıyor.
Körfez’deki en büyük Batı deniz gücüne sahip olan Washington, 9 Temmuz’da Hürmüz Boğazı’nı koruma çabalarını yoğunlaştırma önerisinde bulundu.
İran özel kuvvetleri, petrol sevkiyatı açısından dünyanın en önemli nakliye şeridi olan Hürmüz Boğazı’nda İngiltere bandıralı bir tankeri alıkoyduklarında gerilim tırmandı. Bu durumdan iki hafta önce de İngiliz kuvvetleri, Cebelitarık yakınlarındaki bir İran petrol tankerini, Suriye’ye yönelik Avrupa Birliği (AB) yaptırımlarını ihlal ettiği gerekçesiyle alıkoymuştu.
Aynı zamanda İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney, 9 Ekim’de ülkesinin nükleer silah üretmeye çalıştığını reddetti. Hamaney, İran’ın nükleer silah geliştirmeye adım attığını, ancak kullanımının “haram” olması sebebiyle bunu yapmayacaklarını açıkladı.
Hamaney’in geçen perşembe günü İran Atom Enerjisi Örgütü ve hükümete, nükleer anlaşmanın yükümlülüklerini azaltma hususunda ilan edilen programı devam ettirme talimatı vermişti.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ise ülkesinin programının askeri boyutlardan “arındırıldığını” savunmak amacıyla uzun bir süre Hamaney’in “fetvasını” kullandı. Bununla birlikte İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) tabi olduğunu belirtti.
“Neden kullanımı haram olan bir şey üretelim?”
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre Hamaney, 9 Ekim’de İranlı öğrencilerden oluşan bir kalabalığa konuşma yaparak, “Bunu yapma yeteneğimize rağmen, İslami öğretilere göre haram olması dolayısıyla nükleer silah üretmemeye kesin şekilde karar verdik. Neden kullanımı haram olan bir şey üretelim? Bir gün nükleer bir silahımız olsa bile onu kullanamayacağımız kesin” ifadelerini kullandı.
Başta Fransa olmak üzere Avrupa’nın diplomatik istişarelerinin yeniden canlanacağı beklentisinin ortasında Zarif, bir kez daha Hamaney’in nükleer silah üretimi hakkında söylediklerine başvuracak gibi görünüyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Tahran’ın nükleer silah arayışı ve Orta Doğu’daki yıkıcı politikalarından vazgeçmemesi durumunda yaptırımlarını sıkılaştıracağını söyleyerek, Tahran’daki baskıcı rejimin kana karşı susuzluğu hususunda uyarıda bulundu.
Avrupa, İran’ı suçladı
Üç Avrupa ülkesi geçen ayın sonlarında Trump’ın ifadelerine yakın bir tavır benimserken, nükleer dosya, balistik füze ve bölgesel meseleler hakkında yeni bir anlaşma yapılması çağrısında bulundu. Yapılan açıklamada İran, Suudi Arabistan’ın kuzeyinde Saudi Aramco şirketinin iki tesisine saldırı düzenlemekle suçlandı.
Geçen cuma günü Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) baş koordinatörü Cornel Fetura, İran’ın açıklanmamış sorulara yanıt vermesi için baskı yapan kurumla işbirliğini geliştirdiğini belirtti. Ancak diplomatlar, açıklamanın belirtilmemiş bir yerde uranyum izleri bulunmasını da içerdiğini söyledi. Diplomatlar, İran’ın kurumla birlikte uranyum parçacıkları üzerinde durdurduğuna dikkati çekerken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da Tahran’da “gizli bir atom silah deposu” bulunduğunu iddia etti.
Beyaz Saray, nükleer anlaşmadan geri çekilmesinden bir yıl sonra benzeri görülmemiş adımlar attı. Bu çerçevede ABD, Devrim Muhafızları’na bağlı birimleri uluslararası terör örgütleri kara listesine alarak, “aşırı baskıyla” dolu yeni bir dönem başlattı. Ayrıca Dini Lider Ali Hameney ve Dışişleri Bakanı Cevad Zarif yaptırım listesine alındı.
Devrim Muhafızları, akıllı sürat tekneleri geliştirecek
Devrim Muhafızları, akıllı sürat tekneleri geliştirecek
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة