Musul milletvekilleri, Şii vakıfların Sünnilerin elindeki tarihi mekânları mülkiyetine geçirmeye devam etmesinden kaynaklanan tartışmaların mezhep çatışmalarını tetikleyebileceği konusunda uyardılar.
Musul milletvekilleri, Irak Başbakanı tarafından tayin edilecek bir temsilcinin Şii ve Sünni vakıflar arasındaki tartışmayı her iki tarafın da haklarını gözeterek sonuca bağlaması ve Musul’daki gerginliğe biran önce son verilmesi çağrısında bulundular.
Sünni Vakfı Divanı Maliye’den sorumlu Müdür Muhammed el-Adnan, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Vakıflar arasındaki sorun, 2003 yılına dayanıyor. Zira o dönem Din İşleri ve Vakıflar Bakanlığı ilga edilmiş, onun yerine şu üç vakıf kurulmuştu: Sünni Vakfı Divanı, Şii Vakfı Divanı, Hristiyanlık ve Diğer Dinler Vakfı Divanı. Yine o dönem vakıf mallarının tespiti noktasındaki sorunların çözümü için bir komite kurulmuştu. Ancak söz konusu komite, 2008 Bakanlar Kurulu tasdikli kararına rağmen bilmediğimiz nedenlerden ötürü bugüne kadar konunun çözümüne ilişkin herhangi bir karar vermedi” dedi.
Adnan, açıklamasının devamında şunları aktardı;
“Bu sorunun çözümüne ilişkin her ilde alt komisyonlar kuruldu. Daha sonra vakıf mallarının konumuyla ilgili zabıtlar tutuldu. Ancak Musul ve Anbar illerinde Şii Vakfına ait mülkiyetlerin bulunmaması nedeniyle bu iki il dışarda tutuldu. Henüz Bağdat’taki merkezi kurul herhangi bir işlem yapmazken, Şii Vakfı Divanı bu zabıtları tek taraflı olarak iptal etti. Musul’un DEAŞ terör örgütünden kurtarılması sonrası Şii Vakfı Divanı, karar alıcı tarafların da desteğiyle Sünni Vakfı Divanı’na ait bu mülkiyetlere el koydu. Bu hususta yaptıkları bazı uygulamalar var. Örneğin bu mülkiyetleri normal kira ücretlerinin altında kiralamak suretiyle oradaki insanları buna teşvik ettiler. Bunun yanı sıra tehdit etmek veya dini mercilerin fotoğraflarını bu mülklerin üzerine asarak buradaki insanları korkutmak yine bu uygulamalar içinde gösterilebilir”
Şii ve Sünni vakıflar arasında mülklerin taksimiyle ilgili davada hakkında 3 yıl hapis kararı verilen eski Musul Valisi Esil Nuceyfi, konunun detaylarıyla ilgili Şarku’l Avsat’a açıklamada bulundu.
Nuceyfi, “Hikaye 2010 yılında başladı. Musul’a dinci partilerin hükmedebilmesi için kentin şiileştirilmesi gerektiğini düşünen çevreler ve partiler var. Ehl-i Beyt adına yapılmış camiler ve türbelere gözlerini dikmiş durumdalar. Bu şahsiyetlerin Ehl-i Beyt’ten oldukları doğru olmakla birlikte, onlar Musul’daki Hanefi mezhebinin imamlarıydı. Bu camiler, Eski Musul’da yer alıyor ve Musul’un Sünni halkı yüzyıllardan bu yana namazlarını bu mescitlerde eda ediyorlar” şeklinde konuştu.
Nuceyfi, bu tartışmalardaki amacın fitne çıkarmak olup olmadığıyla ilgili soruya şu yanıtı verdi;
“Bu tartışmaların fitne çıkarmak amacıyla kasıtlı olarak yapıldığı noktasında hiçbir şüphem yok. Kenti yönettiğim dönemde bunun önüne geçmeye çalıştım. Bazılarının zannettiği gibi mezhebimi kollama gerekçesiyle değil, bu fitneyi uzaklaştırmak gayesiyle hareket ettim. Bu dava nedeniyle bana 3 yıl gıyabi hapis cezası verdiler. Musul’un kurtarılmasının ardından, bu durum yolsuzluk yapanlar ve mali bürolar tarafından istismar edildi. Ve önceki gerekçeleri öne sürerek vakfın yüksek değerdeki mülklerine el koydular. Örneğin Nebi Yunus Türbesi, Kuyumcular Çarşısı gibi eski Musul çarşısı içinde yer alan mülkler bunlar arasında yer alıyor”
Irak Eski Eğitim Bakanı ve Musul Milletvekili Muhammed İkbal Saydali, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Bu noktada atacağımız bir sonraki adım, vakıf mülkiyetleri hususunda yaşanan anlaşmazlıklara son vermek için Başbakan’ın atadığı bir temsilcinin gözetiminde iki vakfı da misafir etmek olacak. Daha önce iki vakıf arasında hüküm verilmesi yönünde alınan yargı kararı Sünni Vakfı Divanı lehineydi. Ancak Şii Vakfı Divanı sürekli bu süreci sabote ediyor. Bu, insanların üzerinde susamayacağı bir hukuk meselesidir. Ancak maalesef kendilerine ait olmayan şeyleri elde etmek için açgözlülük eden çevreler var. Sünni Vakfa ait mülkleri Şiilere vermeyi isteyen çevrelerin hedefleri belli: Musul’da istikrarın olmayışından istifade ederek durumu bir oldubittiye getirmek. Aynı zamanda bu konunun bir de mezhepsel yönü bulunuyor. Kentteki demografinin değiştirilmesi fırsatını kollamak da hiç yabana atılacak bir ihtimal değil” dedi.
Irak Eski Savunma Bakanı ve Musul Milletvekili Halid el- Ubeydi ise, dünkü açıklamasında, tartışmaların mezhep çatışmalarını tetikleyebileceği uyarısında bulundu.
Ubeydi, yaptığı açıklamada şunları kaydetti;
“Bütün Irak gelirlerinin başta Musul olmak üzere DEAŞ çetelerinden kurtarılan bölgelerin yeniden imarı için toplanmasını ümit ederken, tarihi ve hukuki bağlamda gerçeklere dayanmayan delillerle fitne çıkarmak için çabalayan çevrelerin olduğunu gözlemliyoruz. Fitne ateşini yakmaya çalışanların Sünni vakıfların Musul’daki mülkiyetlerini haksız bir şekilde işgal etmeleri kentin güvenliğini tehdit ediyor ve bu durumun zararları tüm Irak’ı etkileyebilir.”
Musul’u bekleyen büyük tehlike
Musul’u bekleyen büyük tehlike
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة