Cezayir Başsavcısı, tutuklu bulunan eski Başbakan Ahmed Uyahya’nın dosyasını iş adamı Muhyiddin Tahkut ile ilişkili yolsuzluk soruşturması kapsamında Yüksek Mahkemeye sevk etti. Karar hali hazırda görev başında olan Turizm Bakanı ve diğer bir dizi bakan ve valinin dosyasını da kapsıyor.
Cezayir Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Cezayir Anayasa Konseyi’ndeki savcılık, yüksek mahkemede bulunan Başsavcıya, Muhyiddin Tahkut ve beraberindekilerle ilişkilendirilen suç niteliğindeki gerçekleri içeren ön inceleme dosyasını sevk etti.
Açıklamada, yalnızca Yüksek Mahkeme tarafından soruşturulabilecekleri belirtilen ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda öngörülen “yargı imtiyazından” faydalanabilecek 10 üst düzey yetkiliden oluşan bir listenin yer aldığı belirtildi.
Tutuklu bulunan eski Başbakan Ahmed Uyahya, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’ya olan yakınlığı ile tanınan nüfuzlu iş adamı Muhyiddin Tahkut’un davasındaki listede başta gelen isim olarak yer alıyor. Liste aynı zamanda mevcut hükümette görev alan Turizm Bakanı Abdulkadir bin Mesud’u da içeriyor. Ancak ilgili soruşturma, Tahkut’un yatırımların bir parçası olan Tissemsilt Vilayeti (Cezayir’in 230 km güneybatısı) eski valisi olduğu dönemi kapsıyor.
Ayrıca eski Endüstri Bakanı Yusuf Yusufi ve daha önce Yüksek Mahkeme karşısına çıkan ancak adli kontrol şartıyla serbest bırakılıp sadece pasaportuna el konulan eski Ulaşım Bakanı Abdulgani Zalan’ın dosyaları da aynı soruşturma kapsamında üst merciye sevk edildi. Savcılık, Yüksek Mahkemeye bakanların yanı sıra aralarında adli denetim altında olan Cezayir Valisi Abdulkadir Zuh’un da bulunduğu 6 eski valinin dosyasını da sundu.
Abdulaziz Buteflika’nın 2 Nisan’da istifa etmesinden bu yana, eski cumhurbaşkanının ailesine olan yakınlıklarını imtiyaz için kullanan bir dizi bakan ve nüfuz sahibi iş adamı yolsuzluk suçlamalarıyla benzeri görülmemiş bir protesto hareketinin baskısı altında tutuklandı. Bir diğer açıdan gözlemciler, yargılama ve tutuklama kampanyasının protesto hareketinin sevgisini kazanmak için bir ‘kurban’ olmasından korkuyor.
Bu bağlamda Cezayir Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih’in berberi kimliği ve ‘halk hareketi’ konusundaki çarpıcı açıklamalarına ‘ayrılık sorunu’ ve berberi dilinin öğretilmesi nedeniyle kendisine siyasi bir rakip olarak nitelediği el-Kabile bölgesinden sert bir tepki geldi. Bahsi geçen konuya dair Tarih Araştırmacısı Muhammed Arzaki Ferad Genelkurmay Başkanı’nın Buşar’da yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak "Salih sağduyulu davranmadı. Berberi bayrağı meselesi ordu kurumun yetkisinde değildir" ifadesini kullandı. Ayrıca Salih’in bölgede ‘ Berberiler fitne yayıp birliği bozuyor’ iddiasıyla güvenlik güçlerine, gösterileri denetleyerek özellikle Berberi kültürünü simgeleyen bayrakları toplamaları talimatı verdiği bildirildi.
Genelkurmay Başkanı Salih konuyla ilişkin yapmış olduğu açıklamada şunları kaydetti:
"Hassas bir konuya dikkat çekmem gerekir. Azınlık bir grup ulusal bayrağımız dışında başka bayraklar açarak gösterileri sabote etme girişimi gerçekleştiriyor. Cezayir için uğrunda milyonlarca şehidin kanını döktüğü tek bir bayrak var. O da Cezayir’in egemenliğini, bağımsızlığını, toprak ve halk bütünlüğünü temsil eden bayraktır. Cezayir halkının duygularıyla oynamaya gerek yok. Bu nedenle yürürlükteki yasaların tavizsiz ve titiz bir şekilde uygulanması ve bu hassas konuda Cezayirlilerin duygularını zedeleyecek girişimlerin engellenmesi için güvenlik güçlerine kesin talimatlar verildi"
Gözlemciler, Azınlık bir grup sözünden genellikle biri el-Kabile’nin özerkliğini temsil eden diğeri ise Berberi dilini konuşan milyonlarca Cezayirliye dair özellikler barındıran iki bayrak taşıyan el-Kabile bölgesindeki özerk harekete bağlı aktivistleri kastettiğini düşünüyor.
El-Kabile’nin en büyük bölgesi olan Tizi Vizu’daki gazetecilerin Şarku’l Avsat’a aktardığına göre, bölge halkı ‘Cuma Hareketi’ sloganlarının tümünü Kayid Salih’e yönelik atacak. Buradaki nüfusun askere husumet beslediği biliniyor. Nedeni ise, askerler tarafından bölgenin kültürel özelliklerinin ve dilinin küçümseniyor olmasından kaynaklanıyor. Buna ek olarak halk tarafından karşı çıkılan devlet başkanına bağlı kalmalarından dolayı askeri güçleri rejim değişikliği talebine ulaşmada kendilerine bir engel olarak da görüyorlar.
Fransa’da ikamet eden gazeteci ve televizyon direktörü Muhammed Zavi Cezayir’deki duruma dair şunları söyledi:
"Şu ana kadar hareket çeşitliliği ve uyumu ile birlikte tüm Cezayirlilere hitap ediyordu. Ancak, bir bölgenin kültürel bayrağını taşımak Cezayir vatanının birliğini tehdit ettiği gibi Cezayirlilerin duygularını da hedef alır. Salih’in güvenlik güçlerine talimat vermesi için ‘kültürel bayrak’ ile ‘ayrılıkçı bayrak’ arasındaki ayrımı gözetmesi gerekir. Kültürel bayrak taşıyanların bastırılması şüphesiz durumu alevlendirir. Bu bayrakların taşınmasına yasak getirilmesinin Cezayir halkının barışçıl hareketi ve devrimi üzerinde tehlikeli bir etkisi olacaktır. Cezayirliler, geçici Cumhurbaşkanı Abdullah bin Salih ve Başbakan Nureddin Bedevi’nin görevden alınmasını talep ediyor. Ayrıca eğer ulusal birlik içindeki saflarında bir bozulma görürlerse duruma uygun olanı yapacaklardır’’
Cezayir eski Başbakanı Uyahya'ya yolsuzluk suçlaması
https://turkish.aawsat.com/home/article/1776536/cezayir-eski-ba%C5%9Fbakan%C4%B1-uyahyaya-yolsuzluk-su%C3%A7lamas%C4%B1
Cezayir eski Başbakanı Uyahya'ya yolsuzluk suçlaması
- Cezayir: Şarku’l Avsat
- Cezayir: Şarku’l Avsat
Cezayir eski Başbakanı Uyahya'ya yolsuzluk suçlaması
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة