Beyrut'ta gerçekleştirilecek olan Arap Ekonomi ve Sosyal Kalkınma Zirvesi, aylar öncesinde zirveye yönelik hazırlıklara başlayan Lübnan'ın beklentilerini karşılamadı.
Çoğunlukla bakanlar düzeyinde gerçekleştirilecek olan zirve, zirveye katılacaklarını bildiren bazı liderlerin özür beyan ederek katılmaktan vazgeçmelerinin ardından Lübnan için bir hayal kırıklığı oldu.Zirveye sadece Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ve Moritanya Devlet Başkanı Muhammed Veled Abdulaziz ve Lübnan Devlet Başkanı Michel Avn devlet başkanı düzeyinde katılıyor.
Zirve’ye Libya krizi darbe vurdu
Katılımcılar, Libya’nın zirveye davet edilmesine karşı çıkılmasının ve (Şii) Emel Hareketi mensuplarının Libya bayraklarını yakmasının ardından Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile Meclis Başkanı Nebih Berri arasında meydana gelen anlaşmazlıktan sonra zirveye katılmayacaklarına dair özür beyan ettiler.
Suriye’nin zirveye davet edilip edilmemesi ve hükümetin kurulmasına ilişkin önemli anlaşmazlıkların olduğu bir zamanda yaşanan bu durum, Lübnan’ın başarılı bir şekilde gerçekleştirmeyi hedeflediği zirveye ilişkin umutlarının sonu oldu.
Sonuç olarak manevi ve siyasi bakımdan yaşanan kayıpların yanı sıra ülke liderlerinin karşılanması için harcanan 10 milyon dolar kadar bir maddi kayıp yaşandı.
Milletvekili Nicholas Nahas, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada “Zirvenin başlamadan sona erdiği” değerlendirmesinde bulunurken, (Maruni Hristiyan) Ketaib Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim el-Sayeg ve Information International Şirketi'nde araştırmacı olan Muhammed Şemseddin zirveden önce yaşananların Lübnan'daki rejimin kırılganlığını yansıttığını dile getirdiler.
Nahas, ülkede halkının Şii Hizbullah-Emel ikilisinin herhangi bir karar üzerindeki etkisini teyit ettiğine dikkat çekerken, Şemseddin ise temsil düzeyinin çalışma programını ve kararları etkilemeyeceğini ve asıl sorunun Lübnan’ın zirveye ilişkin abartılı beklentilerine ve büyük miktarda para harcamasına bağlı olduğunu iddia ediyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan Şemseddin, “Lübnan, abartılı tahminler ile birlikte basında bir başarı elde etmek gibi gerçekçi olmayan şeylere bel bağladı. Neticede çoğu Arap liderinin zirveye katılmamaya karar vermesinin ardından gerek siyasi olarak ve gerekse de maddi bakımdan ciddi kayıplar verdi” ifadelerini kullandı.
Lübnan’ın temel sorunu “Başarısız Devlet”
Buna karşılık Şarku’l Avsat’a konuşan Sayeg ise şu açıklamalarda bulundu:
“Bazılarının küstahça tutumlarına ve zirvenin başarılı olduğuna dair ifadelere rağmen ortaya çıkan resim, Lübnan’ın Arap kucağını kaybetme yolunda olduğunu gösteriyor. Bu herhangi bir politik eylemden çok daha tehlikelidir. Arap dünyasının kendi sorunlarına çözüm bulma sürecinde olduğu bir zamanda Lübnan, yeni hükümeti kuramaması ve zayıf diplomatik performansı ile başarısız bir devlet portresi çiziyor. Asgari düzeyde olan Arap katılımı, Lübnan'ın aşağı seviyelerde bir devlet olduğunu teyit etti.”
Sayeg liderlerin zirveye katılmaması meselesine herkesin farklı şekilde yaklaşabileceğini dile getirirken, Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Husam Zeki, düşük katılım düzeyi ile neticeler ve kararlar arasında bir ayrım yapılması gerektiğini söyledi. Meselelerin bütün Arap ülkelerini ilgilendirdiğini ve bundan dolayı ehemmiyetini yitirmediğini vurgulayan Zeki, “Başbakan veya herhangi bir bakanın başkanlığında zirveye katılan heyet, devleti temsil eder. Katılım ve kararların kabulü ise ilgili devlet için bağlayıcıdır” ifadelerini kullandı.
Libya’nın davet edilmesi ile birlikte Suriye Esed rejiminin davet edilip edilmeyeceğine ilişkin yaşanan anlaşmazlık hakkında açıklamalarda bulunan Sayeg, “Yasadışı silahlar ile güçlenme mantığıyla ve özellikle İran eksenine bağlılık aracılığıyla son zamanlarda yaşananlar, Şam’ın hala Beyrut’ta ağırlığının olduğunu teyit ediyor ve Lübnan’da Suriye rejiminin rızası olmadan hiçbir işin yapılamadığını gösteriyor” dedi.
Şemseddin, ekonomik zirve ile Lübnan’ın çıkarları doğrultusunda gerçekleştirilen Paris CEDAR ve Roma Konferansları arasında herhangi bir bağlantı olmadığını düşündüğünü belirtirken Sayeg, zirve öncesi ve sırasında yaşananların pratiğe olumsuz yansımaları olabileceğini dile getirdi.
Ayrıca Sayeg, bu konferansların Lübnan’a mesajının “Size yardım edecek bir devlet var” mesajı olduğunu söyledi. Dolayısıyla devlete ve kurumlarına duyulan güven kaybolduğu takdirde sermaye sahipleri için bir yol açılamayacağını ifade eden Sayeg, söz konusu kimselerin bulunması durumunda bile mevcut ekonomik ve finansal durum altında bir çözüme ulaşmanın garantisinin olmadığını belirtti.
Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta pazar günü yapılacak olan Arap Ekonomi ve Sosyal Kalkınma Zirvesine bazı Arap ülkeleri katılmıyor. Zirvede Suriye'nin geleceği ve İran'ın bölgedeki etkisi, Yemen ve İran'daki savaşın ele alınacağı belirtildi.
Lübnan'ın Başkenti Beyrut'ta yarın başlayacak olan Arap Ekonomi ve Sosyal Kalkınma zirvesine daha önce katılacaklarını açıklayan bazı devlet başkanları zirveye katılmaktan vazgeçtiklerini duyurdular.
Kuveyt'in zirveye katılmayacağı, Mısır'ın ise zirveye başbakanlık seviyesinde katılacağı kaydedildi. Filistin Devlet Başkanı Abbas ise o tarihte New York'ta olacağını belirtti.
Zirveye katılmama kararı alan Arap ülkelerinin, İran'ın Lübnan'daki müttefiki Hizbullah ve Esed rejimini destekleyenlere bir mesaj olarak algılandığı ifade ediliyor.
Geçen yıl Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, Esed rejiminin 15 Mart 2011’den beri Suriye’de barışçıl muhalif gösterilere yönelik katliamlar yapması ve sürecin Ağustos 2011’de iç savaşa dönüşmesinden bu yana Şam'ı ziyaret eden ilk Arap lider oldu. Sonraki haftalarda, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn Şam'da Büyükelçilik açtı.
Şam'la ilişkilerini kesmeyen Irak’taki İran yanlısı yönetim de Esed rejiminin Arap Birliği'ne yeniden katılmasını destekliyor.
Suudi Arabistan ise Esed rejimiyle ilişkilerini normalleştireceği ve tekrar Şam’da Büyükelçilik açacağı iddialarını yalanladı.
Mısır da Suriye'nin BM siyasi sürecinden siyasi meselelerini çözmeden Arap Birliği'ne alınmasına karşı çıkıyor.
Lübnan’daki İran yanlısı siyasi cephe de, Arap Ekonomik ve Kalkınma Zirvesi'ni Suriye'nin Arap Birliği'ne yenide alınması için bir fırsat olarak görüyor. Hizbullah’ın müttefiği (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareketi Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Cibran Basil cuma günü Arap ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısında, Suriye'nin Birliğe yeniden kabul edilmesi için Arap Birliği'ne seslendi ve "Arap ülkesini bu forumun dışında tutmak tarihi bir utançtır" dedi.
Basil konuşmasını şöyle sürdürdü "Suriye'nin bu konferansta olmaması büyük bir kayıp. Suriye'yi terörizmin kollarına atmaktansa onu kollarımıza almalıyız. Onu Birliğe almak için izin beklememeliyiz Dış emirlerle onun üyeliğini askıya almamz tarihi bir hata olur."
Arap Ekonomi ve Sosyal Kalkınma Zirvesinin organizatörleri AESD, 7 Arap ülke liderinin ilk defa bu zirveye katılacağını, daha önce zirveye katılacaklarını açıklayan Somali, liderlerinin zirveye katılmayacağını söyledi.
Zirvede, Suriye ve Yemen'deki savaş, İsrail'in BM Güvenlik Konseyi'ndeki rolünün görüşüleceği belirtildi.
Arap Ekonomi zirvesi Lübnan’a pahalıya mal oldu
Arap Ekonomi zirvesi Lübnan’a pahalıya mal oldu
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة