Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
TT

Libya ve Hamas hücresinin yargılanması

Sınır ihlali, hapishane baskını, Mısır topraklarına saldırma ve Arap Baharı dalgasının akabinde Mısır’da kargaşa çıkartma gibi birçok terör eyleminin arkasına saklanan Hamas, artık gerçek yüzünü gizlemiyor.
Bugün Hamas, Libya’da casusluk yapan bir hücrenin çökertilmesinin ve hücrenin Hamas’la irtibatının kesinleşmesinin ardından farklı bir meseleyle karşı karşıya kaldı. Güvenlik kaynakları, suçluların isimlerini açıkladı. Hamas lehine casusluk faaliyetinde bulunanların sayısı 13’e ulaştı. Bu şahıslar, Hamas adına çalışan hücreyle bağlantılı olmakla suçlanıyor.
Her zamanki gibi Hamas’ın kanıtsız bir şekilde bunu yalanmasına rağmen Libya Başsavcılık Ofisi, Libya kanunlarının yasakladığı örgüte katılma ve milli güvenliği sarsma suçlarından söz konusu hücreye delillere dayalı resmi suçlamalar yöneltti.
Ülkenin doğusundaki (parlamento tarafından tanınan) Libya geçici hükümetinin İçişleri Bakanlığı, Hamas’a ilk kez geçen yıl suçlama yöneltti. İçişleri Bakanlığı, Hamas’ı General Halife Hafter komutasında terör örgütlerine karşı savaşan Libya ordusunun aleyhinde casusluk yapmakla suçladı. 
O dönemde Hamas, bu suçlamayı yalanladı. Şu an ise Abdullah es-Seni ve geçici hükümetinin değil de anayasal olmayan uzlaşı hükümetinin yönettiği tahmin edilen başkent Trablus’taki Başsavcılık Ofisi tarafından Hamas’a bir suçlama yöneltildi. Bu da Hamas’ın suça karıştığını gösteriyor. Mesele, kasıtlı yalanlar uydurmak ya da Hamas’ın ismini direnişi zayıflatmaya dâhil etmek değildir.
Her zamanki gibi Hamas, dünya çevresinde casusluk hücresine ya da müdahale sürecine karıştığı deşifre edildikçe ve özellikle de Bingazi’deki savaş yıllarından bu yana Libya ordusunun Müslüman Kardeşlere (İhvan) bağlı terör örgütlerinin arasında Hamas unsurlarının bulunduğunu ortaya çıkardıkça bu suçlamaları yalanlıyor. Nitekim Libya ordusunun koordinatlarını terör örgütlerine gönderen Hamas’a bağlı Filistinli bir genç kız yakalanmıştı.
Hem Filistinli hem de Arap gençleri arkasından sürüklemek için direniş sloganı atan Hamas, görünüşte İsrail işgaline direnen bir harekettir. Gerçekte ise maceralarından ve İsrail silah tersanesine karşı beyhude girişimlerinden dolayı Hamas’ın faaliyetleri, Filistin halkının özellikle de Gazzelilerin sıkıntılarını giderebilecek Filistin uzlaşmasını sekteye uğrattı. Bundan dolayı Hamas’ın beyhude füze maceralarının faturasını genelde masum Gazze halkı ödüyor.
Füze maceraları, İsrail ordusunun Gazze halkına verdiği zarar kadar İsrail tarafında herhangi bir etki meydana getirmiyor. Füzeler, ne siyasi bir kazanım gerçekleştirdi ne de İsrail’le müzakere denkleminde bir değişiklik meydana getirdi. Bu da demek oluyor ki füzeler, Filistin halkının sıkıntılarını artırmaktan başka bir şey değildir.
Uluslararası Af Örgütü, Hamas’ı Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere karşı tüyler ürpertici suçlar işlemekle ve vahşi uygulamalar yapmakla suçluyor. Şöyle ki 20’den fazla yargısız infaz yapıldığı belgelerle kanıtlandı. Hamas, sözde İsrail işgaline karşı direnen bir hareketten uluslararası İhvan örgütünün gizli ve açık askeri kanadına ve kiralık bir silaha dönüştü. Rehber, Hamas’ı nereye isterse çekiyor.
Liderleri ve unsurları, Arap merkezli çatışmalara ve bölgesel çekişmelere katılmasının ardından Hamas, faaliyetleri nedeniyle terörün bir parçası haline geldi. Bu da bizi Hamas’ın bölgedeki DEAŞ benzeri örgütlerden farklılık göstermeyen bir terör örgütü olduğunu söylemeye sevk ediyor.